UZLAŞTIRMA NEDİR?

UZLAŞTIRMA NEDİR?

Ceza adaleti alanında suç mağdurlarının yararlarını koruma amacı düşüncesinin son zamanlarda gittikçe güçlendiği tüm dünyada gözlenmektedir. Diğer bir ifadeyle adalet sisteminde, ceza adaleti yerine getirilirken, mağdurun tatmin edilmesi de ön plâna çıkmıştır. İşlenen suça karşı sadece ceza yaptırımı yeterli değildir; zararın giderilmesi ve onarım en başta gelen amaç olmalıdır. Ülkemizde de suç mağdurlarının korunmasına, ceza adaleti sistemi içerisinde haklarının güçlendirilmesine ve onarıcı adalet anlayışının geliştirilmesine büyük önem verilmeye başlanmıştır. Onarıcı adalet anlayışını yansıtan ve ceza hukuku alanında bir alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan ve “uyuşmazlıkların ceza adalet sistemi dışında çözülmesine” imkân tanıyan uzlaştırma kurumu, ilk kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile kabul edilmiştir. Uzlaştırmanın temel amaçları ise şu şekilde özetlenebilir: 1) Onarıcı adalet anlayışının amaçlarını gerçekleştirebilmek, 2) Mağdurun suçtan doğan zararını kısa bir süre içerisinde gidermek, 3) Tarafları “tarafsız ve bağımsız” bir uzlaştırıcı tarafından barıştırmak, 4) Sosyal ve bireysel barışa hizmet ederek mahkemeler önünde birikmiş olan davaları, adalet sistemi dışına çıkararak çözmek ve böylece ceza mahkemelerinin iş yükünü azaltmak. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilk halinde ve 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası kurumun adı “uzlaşma” iken, 6763 sayılı Kanun ile kurumun adı “Uzlaştırma” olarak değiştirilmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre uzlaşma, iletişim süreci sonunda varılan anlaşmayı ifade ederken, uzlaştırma tarafların katıldığı sürecin bizzat kendisini ifade etmek için kullanılmaktadır. Uzlaştırma; bu kapsama giren suçlarda, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin barış yoluyla yeniden tesisini sağlayan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu açıklamalar ışığında uzlaştırma; mevzuatta belirtilen suçlarla ilgili olarak, yine kanunda ve yönetmelikte belirtilen şartlara haiz, bağımsız ve tarafsız bir uzlaştırmacının gözetimi altında, mağdur veya suçtan zarar görenle şüpheli veya sanığın özgür iradeleriyle anlaştırılmaları süreci olarak tanımlanabilir.

HANGİ SUÇLAR UZLAŞTIRMA KAPSAMINDADIR?

Uzlaştırmaya tabi suçlar Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. Maddesinin 1ç fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir; Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
  • a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
  • b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan;
  • 1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
  • 2. Taksirle yaralama (madde 89),
  • 3. Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
  • 4. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
  • 5. İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),
  • 6. Hırsızlık (madde 141),
  • 7. Güveni kötüye kullanma (madde 155),
  • 8. Dolandırıcılık (madde 157),
  • 9. Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165),
  • 10. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
  • 11. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)
  c) Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar. Görüleceği üzere; soruşturması ve kovuşturması şikayete başlı suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Ayrıca şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın CMK m. 253/1’de sayılan suçlar da uzlaştırma kapsamındadır. Son olarak, suça sürüklenen çocuklar için kanun, uzlaştırma kapsamını genişletmiş ve mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması halinde, üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların da uzlaştırma kapsamında olduğu düzenlenmiştir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.

UZLAŞTIRMA KAPSAMINDA OLMAYAN SUÇLAR NELERDİR?

Soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı olan suçların uzlaştırma kapsamında olduğu bir üstteki kısımda açıklanmıştır. Bu genel kuralın istisnası ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenmiştir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.

UZLAŞTIRMANIN ŞARTLARI NELERDİR?

Uzlaştırma kurumunun uygulanabilmesi için soruşturma ya da kovuşturma konusu suçun uzlaştırma kapsamında olması gerekmektedir. Aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır. Uzlaşmaya şüpheli ya da sanık hakkında yasal işlemlere devam edilir. Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir.

UZLAŞTIRMA PROSEDÜRÜ NASIL İŞLER?

Görevlendirilen uzlaştırmacıya soruşturma dosyasında yer alan ve Cumhuriyet savcısınca uygun görülen belgelerin birer örneği verilir. Uzlaştırma bürosu uzlaştırmacıya, soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü olduğunu hatırlatır. Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır. Uzlaştırmacı, müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet savcısıyla görüşebilir; Cumhuriyet savcısı, uzlaştırmacıya talimat verebilir. Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır. Uzlaştırma bürosu soruşturma dosyasını, raporu ve varsa yazılı anlaşmayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler. Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç, uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek uzlaştırma bürosuna verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez. Her Cumhuriyet başsavcılığı bünyesinde uzlaştırma bürosu kurulur ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısı ile personel görevlendirilir. Uzlaştırmacılar, avukatların veya hukuk öğrenimi görmüş kişilerin yer aldığı, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen uzlaştırmacı listelerinden görevlendirilir. Uzlaştırmacı, hazırladığı raporu, tutanakları ve varsa yazılı anlaşmayı büroya gönderir. Uzlaştırma süreci sonunda soruşturma dosyaları, uzlaştırma bürosunda görevli Cumhuriyet savcıları tarafından sonuçlandırılır.

SORUŞTURMA AŞAMASINDA UZLAŞTIRMA

Savcılığın kamu davası açmadan önce uzlaştırma yoluna gitmesi yasal zorunluluktur. Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, soruşturmayı yürüten savcı kararıyla dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır. Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır. Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. Uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir.

UZLAŞTIRMA SÜRECİ NE KADAR SÜRER?

Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Uzlaştırma bürosu bu süreyi her defasında yirmi günü geçmemek üzere en fazla iki kez daha uzatabilir. Uzatma süresi ile birlikte uzlaştırma süreci en fazla 70 gün içinde neticelendirilmelidir.

SORUŞTURMA AŞAMASINDA UZLAŞTIRMANIN SONUÇLARI NELERDİR?

Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini bir kerede ve tamamen yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Diğer bir ifadeyle ceza davası açılmaksızın, soruşturma dosyası kapatılır. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde ise, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171. maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde ise, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171. maddesinin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, ceza davası açılır. Anayasa Mahkemesinin 26/7/2023 Tarihli ve E: 2023/43, K: 2023/141 Sayılı Kararı ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 553. Maddesinde yer alan ” Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz;…” ibaresi iptal edilmiştir. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun md.38 gereği yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır. Edimin yerine getirilmemesi halinde uzlaşma raporu ilamlı icra takibine koyulabilir.

KOVUŞTURMA AŞAMASINDA UZLAŞTIRMA

Kovuşturmada evresinde uzlaştırma usulünün uygulanmasını gerektiren haller şu şekilde sıralanabilir; 1-) Kovuşturma konusu suçun hukukî niteliğinin değişmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması 2-) Soruşturma evresinde uzlaşma teklifinde bulunulması gerektiğinin ilk olarak kovuşturma evresinde anlaşılması 3-) Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame düzenlenmeksizin, iddianame yerine geçen belge ile doğrudan mahkeme önüne gelen uzlaşmaya tâbi bir suçun varlığı (Soruşturma evresinde uzlaştırmanın uygulanması, bazı soruşturmaların Cumhuriyet başsavcılığından değil, doğrudan başka makamlar tarafından mahkemeye intikal ettirilmesi sebebiyle mümkün olmayabilir. Örneğin, özel bir soruşturma usulünün söz konusu olduğu, 2457 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu m. 53/c hükmünde olduğu gibi.) 4-) Kovuşturma evresinde kanun değişikliği nedeniyle suçun uzlaşma kapsamına girmesi (Örneğin, 6763 sayılı Kanun ile daha önce uzlaştırma kapsamında olmayan tehdit (TCK m.106/1), hırsızlık (TCK m. 141) ve dolandırıcılık suçları (TCK m. 157) uzlaştırma kapsamına alınmıştır. 2 Aralık 2016 tarihinden itibaren mahkemeler, derdest olan hırsızlık ve dolandırıcılık dosyalarında uzlaştırma usulünü uygulamak durumunda kalmıştır.) Sonuç olarak, Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, mahkemece kovuşturma dosyası uzlaştırma işlemlerinin Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.

KOVUŞTURMA AŞAMASINDA UZLAŞTIRMANIN SONUÇLARI NELERDİR?

Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini bir kerede ve tamamen yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde ise; sanık hakkında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi hâlinde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde ise, mahkeme tarafından, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. Maddesinin 11. fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun md.38 gereği yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır. Edimin yerine getirilmemesi halinde uzlaşma raporu ilamlı icra takibine koyulabilir. Kovuşturma evresinde uzlaştırmanın uygulanabileceği hâllerde, yapılan uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen hüküm verilinceye kadar sanık ile mağdur, katılan veya suçtan zarar görenin kendi aralarında uzlaşmaları halinde; taraflarca bir uzlaşma belgesi düzenlenir ve mahkemeye sunulduğu takdirde uzlaşmanın gerçekleştiği kabul edilerek mahkeme tarafından uzlaşma çerçevesinde hüküm verilir. Taraflar, mahkemeye gelip duruşmada beyanda bulunarak da uzlaştıklarını bildirebilirler

UZLAŞTIRMADA EDİMİN KONUSU NELER OLABİLİR?

Taraflar, uzlaştırma süreci sonucunda edimli ya da edimsiz olarak uzlaşabilirler. Edim maddi olabileceği gibi manevi (özür dilemek gibi.) de olabilir. Edim, hukuka ve ahlaka aykırı olmadığı sürece tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılabilir. Taraflar uzlaştırma sonunda belli bir edimin yerine getirilmesi hususunda anlaşmaya vardıkları takdirde aşağıdaki edimlerden bir ya da birkaçını veya bunların dışında belirlenen hukuka ve ahlaka uygun başka bir edimi kararlaştırabilirler: a) Fiilden kaynaklanan maddî veya manevî zararın tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi, b) Mağdurun veya suçtan zarar görenin haklarına halef olan üçüncü kişi ya da kişilerin maddî veya manevî zararlarının tamamen ya da kısmen tazmin edilmesi veya eski hâle getirilmesi, c) Bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluş ile yardıma muhtaç kişi ya da kişilere bağış yapmak gibi edimlerde bulunulması, ç) Mağdur, suçtan zarar gören, bunların gösterecekleri üçüncü şahıs veya bir kamu kurumu ya da kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşun belirli hizmetlerinin geçici süreyle yerine getirilmesi, d) Topluma faydalı birey olmayı sağlayacak bir programa katılımın sağlanması, e) Mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesi.

UZLAŞTIRMACI ÜCRETİNİ KİM ÖDER?

Uzlaştırmacıya Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen tarifeye göre ücret ödenir. Taraf sayısı ve uyuşmazlığın kapsam ve niteliği ile uzlaştırmacının becerisi ve gayretinin ve uzlaştırmacının şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenin yaşı, eğitimi, sosyal ve ekonomik durumu gibi belirgin farklılıklarını değerlendirmede ve tarafları uzlaştırmadaki becerisinin uzlaştırma ücretinin tarifedeki alt ve üst sınırlar içerisinde belirlenmesinde dikkate alınacaktır. Birden fazla uzlaştırmacının görevlendirildiği hâllerde uzlaştırmacı ücreti bu kişilere ayrı ayrı ve eşit olarak ödenir. Uzlaştırmacı ücreti Cumhuriyet savıcısı tarafından sarf kararı ile ödenir. Dolayısıyla tarifede yer alan alt ve üst sınırlar çerçevesinde ücret takdiri, uzlaştırma bürosundan sorumlu Cumhuriyet savcısına aittir. Uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırma giderleri, yargılama giderlerinden sayılır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde bu giderler Devlet Hazinesi tarafından karşılanır. Uzlaştırma sürecinin olumsuz sonuçlanması halinde ise, kamu davası açılması neticesinde mahkûmiyet, güvenlik tedbiri, cezanın ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinden biri verilir ise yargılama giderleri sanık üzerinde bırakılacaktır.

UZLAŞTIRMA NETİCESİNDE VERİLEN KARARLAR ADLİ SİCİL / SABIKA KAYDINA İŞLENİR Mİ?

Uzlaştırma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir. Diğer bir ifadeyle, uzlaştırma sonucunda uzlaşmanın sağlanması halinde, bu bilgiler adli sicil kaydında / sabıka kaydında görülmeyecektir.
Sonraki yazı
ÇEK İPTAL DAVASI
Önceki yazı
AD VE SOYAD DEĞİŞTİRME DAVASI