Arabulucu Nedir ?

Arabuluculuk, uyuşmazlıkların çözümünde tarafsız bir üçüncü kişinin (arabulucu) katılımını içeren bir yöntemdir. Taraflar arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkları veya çatışmaları çözmek için arabuluculuk, mahkemeye başvurmadan, daha hızlı, ekonomik ve dostane bir yol sunar. Arabuluculuk sistemine, hukuk sistemimizde birçok Kanun ve yönetmelikte atıf yapılmakta olup temel olarak 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 24638 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.

Arabulucu, taraflar arasındaki iletişimi sağlar ve anlaşmazlığın temelinde yatan gerçek ihtiyaçları ve endişeleri anlamak için çaba gösterir. Taraflar arasında bir güven ortamı yaratır ve onları anlaşmaya varmaya teşvik eder. Arabulucu, tarafsız bir tutum sergiler ve çözüm bulma sürecinde yönlendirici ve destekleyici bir rol üstlenir.

Arabuluculuk süreci, gönüllülük esasına dayanır, yani tarafların katılımı tamamen isteğe bağlıdır. Bu süreç, gizli ve güvenilir bir ortamda gerçekleşir, böylece taraflar özgürce düşüncelerini ifade edebilirler. Arabuluculuk, tarafların kendi çözümlerini bulmalarına ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir anlaşma sağlamalarına odaklanır.

Netice olarak, arabuluculuk, anlaşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözülmesini teşvik eden etkili bir yöntemdir. Taraflar arasında iletişimi sağlar, uzlaşma kültürünü geliştirir ve daha sürdürülebilir sonuçlar elde etmeyi hedefler.

Arabuluculuk Türleri Nelerdir?

Arabuluculuk, temel olarak 2 farklı türe ayrılmaktadır. Bunlar; zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuktur.

Zorunlu arabuluculuk, bazı yargı sistemlerinde uygulanan bir mekanizmadır. Bu mekanizma, belirli türdeki uyuşmazlıklarda tarafların öncelikle arabuluculuk sürecine gitmelerini zorunlu kılar. Taraflar, anlaşmazlıklarını mahkemeye taşımadan önce arabuluculuk sürecinden geçmek zorunda kalırlar.

İhtiyari arabuluculuk ise herhangi bir zorunluluk olmadığı halde taraflarca başvurulan, serbest iradeye dayanan, zorunlu olmayan bir arabuluculuk sürecidir. Taraflar, anlaşmazlıklarını mahkemeye taşımadan önce arabuluculuk sürecini tamamlamak zorunda değildirler.

İşbu yazımızın devamında bu ayrımın neye göre yapıldığı ve ne anlamlara geldiği daha detaylı olarak açıklanmıştır.

Arabuluculuk Başvurusu Nasıl Yapılır?

Dava şartı (Zorunlu) arabuluculuk başvurusu, yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna veya arabuluculuk merkezine yapılabilir. Başvuru yaparken uyuşmazlığa dair başvuru formu uygun bir şekilde doldurulur ve imzalandıktan sonra arabuluculuk bürosuna teslim edilir. Bu şekilde dava şartı arabuluculuk başvurusu ücretsiz bir şekilde yapılabilir. Atanacak arabulucu ise sistem tarafından belirlenir. Yani bir başka deyişle taraflarca seçilemez.

Tarafların ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurması halinde taraflardan biri ya da her ikisi anlaşarak arabulucuya başvurabilir. Başvuru yapmak isteyen taraf seçtiği arabulucuya başvurucunun kendisine başvurduğunu ve arabuluculuğun sürecini yürüteceğini belirtir. Karşı tarafın arabulucuyu kabul etmesi durumunda süreç başlar.

Arabulucuya Başvurmadan Dava Açılırsa Ne Olur?

Hukuk sistemimizde zorunlu arabuluculuk şartının bulunduğu bazı dava türleri mevcuttur. Bu tür davalarda dava açılabilmesi için öncelikle dava şartı arabuluculuk prosedürünün tamamlanması gerekmektedir. Bu nedenle, arabulucuya başvurmadan dava açıldığında, dava mahkeme tarafından dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilir.

Arabulucu Kabul Edilmezse Ne Olur?

İhtiyari arabuluculuk sürecinde arabulucunun kabul edilmemesi, tarafların anlaşmazlığı çözmek için arabuluculuk yöntemini kullanmayı reddettikleri anlamına gelir. Tarafların arabulucuyu reddetmeleri durumunda, arabuluculuk süreci başlatılamaz.

Zorunlu arabuluculuk sürecinde ise arabulucunun kabul edilmemesi, temel anlamda arabuluculuk sürecine dâhil olmamak, toplantıya katılmayı reddetmek anlamına gelir. Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

Arabuluculukta Anlaşma Olmazsa Ne Olur?

Arabuluculuk sürecinde taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa, arabuluculuk başarısız olmuş kabul edilir ve taraflar dava yolunu tercih edebilirler. Arabuluculuk süreci, tarafların uzlaşma sağlamak için bir araya gelmelerini ve sorunlarını çözmek için arabulucunun yardımını kullanmalarını amaçlar. Ancak bazen taraflar arasında anlaşma sağlanamayabilir.

Arabuluculuk Masraflarını Kimler Öder?

Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları halinde, arabuluculuk Ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci kısmına göre (iki saatlik ücretten az olmamak üzere) ödenir. Bu ücret kural olarak taraflarca eşit şekilde karşılanır (6325 sayılı HUAK madde 18/a-12). Ancak ücreti taraflardan birinin karşılayabileceği ya da farklı oranlarda paylaşabileceği yönünde anlaşma sağlanabilir.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları halinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret taraflarca karşılanır.

Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır (6325 sayılı HUAK madde 18/a-13). Bu itibarla, arabuluculuktan sonuç alınamayarak dava açılması halinde, Adalet Bakanlığı tarafından ödenen bu ücret yargılama giderlerine eklenir.

Arabuluculuk Kapsamında Olmayan Dava Türleri Nelerdir?

Her dava türünde arabulucuya gidilmesi mümkün değildir. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri hukuki sorunlara ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla çözülemez. Örneğin ceza davalarında, vergi davalarında, idari davalarda, nüfus kaydının düzeltilmesi, değiştirilmesi davalarında, velayet davalarında ve aile içi şiddet iddiası içeren uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurulamaz, uyuşmazlıkların çözümü için dava yoluna gidilir.

Zorunlu Arabuluculuk Nedir?

Taraflar arasında doğan bazı uyuşmazlık türleri için direkt olarak dava açmak her zaman mümkün değildir. Zira bazı dava türleri “Zorunlu Arabuluculuk” kapsamında kalmaktadır. Zorunlu arabuluculuk, bir dava şartı olup arabuluculuk süreci tüketilmeden dava açılması halinde davanın usulden reddine karar verilir.

Zorunlu Arabuluculuk Kapsamındaki Davalar Nelerdir?

Ticari davalar, tüketici uyuşmazlıkları ve kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı gibi işçilik alacaklarını konu eden davalar ile işe iade talepli tespit davaları gibi iş davaları zorunlu arabuluculuğa tabiidir.

Örneğin iş akdini haklı nedenle fesheden bir işçinin kıdem tazminatı talebinde bulunulabilmesi için öncelikle arabuluculuğa başvurması zorunludur. Arabuluculuk süreci, “anlaşmama” şeklinde sonuçlandığında işçi ancak o zaman mahkemeye başvurabilecektir. Aksi takdirde açmış olduğu davanın usulden reddine karar verilir.

○ İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereğince işçi ve işveren arasındaki sınırlı sayıda olmamak üzere işe iade, boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı talepli davalar ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, AGİ alacağı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, bakiye ücret, maaş, prim ve sosyal hak alacağına dayalı iş davaları zorunlu arabuluculuğa tabiidir. Aşağıda 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. Maddesinin ilk 3 fıkrası paylaşılmış olup 1. fıkrada hangi davaların zorunlu arabuluculuğa tabii olduğu, 3. fıkrada hangi davalarda zorunlu arabuluculuğun uygulanmayacağı belirtilmiştir. Maddenin 2. Fıkrasında ise yine zorunlu arabuluculuğa riayet edilmemesi halinde mahkemenin ne tür karar vermesi gerektiği düzenlenmiştir.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Madde 3:
(1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
(3) İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

○ Tüketici Mahkemelerinde Arabuluculuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesinde tüketici mahkemelerinde dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak sayılmış olmakla hangi hallerde arabuluculuk sisteminin zorunlu olmadığı da sayılmıştır. Aydınlatıcı olması açısından 6502 Sayılı yasanın 73/A maddesinin 1. Fıkrası aşağıda sunulmuştur:

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Madde 73/A:
(1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:
a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar

“Resmi Gazete’nin 32045 sayılı, 16.12.2022 tarihli yazısında yer alan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 İnci Ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6 Ncı Maddelerinde Yer Alan Parasal Sınırların Artırılmasına İlişkin Tebliğ’im 3. Maddesine göre 2023 yılı için 66.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar”

b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar

“Madde 73/6: Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile Bakanlık; haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilir.”

ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar

“Madde 74:
(1) Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun tespiti, üretiminin veya satışının durdurulması, ayıbın ortadan kaldırılması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için Bakanlık, tüketiciler veya tüketici örgütleri dava açabilir.

(2) Satışa sunulan seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi hâlinde, mahkeme ayıbın niteliğine göre malın satışını geçici olarak durdurma veya ayıbı giderme kararları verebilir. Üretici veya ithalatçı mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç üç ay içinde malın ayıbını ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Malın ayıbının ortadan kalkmasının imkânsız olması hâlinde mal, üretici veya ithalatçı tarafından toplanır veya toplattırılır. Toplatılan mallar taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen imha edilir veya ettirilir. İmha edilen malla ilgili tüketicinin dava ve tazminat hakları saklıdır.
(3) Satışa sunulan bir seri malın, tüketicinin güvenliğini tehlikeye sokan bir ayıp taşıması durumunda Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.”

d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar

“Örneğin ön ödemeli konut satış sözleşmeleri (Madde 40), devre tatil sözleşmeleri (Madde 50) ile konut finansmanından (Madde 32) kaynaklanan tüketici uyuşmazlıkları, dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır.”

○ Ticari Davalarda Arabuluculuk

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, aynı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Aydınlatıcı olması açısından 6102 Sayılı yasanın 4. Maddesinde sayılan dava türleri aşağıda sıralanmıştır:

a) Bu Kanunda, (Türk Ticaret Kanunu’nunda)
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri.

Zorunlu Arabuluculuk Ücreti Ne Kadar?

Taraflarca başka türlü kararlaştırılmamış ise arabulucunun ücreti yürürlükte bulunan ve her yıl güncellenen Arabulucu Asgari Ücret Tarifesi uygulanarak belirlenmektedir. Arabulucunun ücreti ve diğer tüm masraflar aksi taraflarca kararlaştırılmamışsa eşit olarak karşılanmaktadır. Ancak taraflarca arabuluculuk sürecinde ücretin tek bir tarafça karşılanması veyahut eşit olmayacak bir şekilde karşılanması kararlaştırılabilir.

2023 Yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi 04.10.2022 tarihli ve 31973 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Örneğin 2023 yılında konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulmasının sağlanmasında arabulucuya ödenecek ücret ilk 100.000,00 TL için üzerinde anlaşılan miktarın %6’sıdır.

İhtiyari Arabuluculuk Nedir?

Taraflar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde ihtiyari olarak, serbest iradelerine dayalı olarak arabuluculuğa başvurulabilirler. (6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Madde 1/2)

Zorunlu arabuluculuğa tabii olan her türlü iş ve işlem için ihtiyari arabuluculuk sürecine de başvurulabilir. Öte yandan dava şartı olarak yani zorunlu olarak arabuluculuğa tabii olmayan iş ve işlemler için de (Arabuluculuğa başvurulamayacak haller dışında) arabuluculuğa başvurulması mümkündür. Örneğin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülebilecek bir maddi tazminat davası açmak için zorunlu olarak arabuluculuğa başvurmak zorunlu değildir. Ancak taraflar, serbest iradelerine dayalı olarak, ihtiyari olarak, arabuluculuğa başvurabilir ve anlaşma sağlayabilirler. Bu sayede tarafların çözemediği uyuşmazlığı arabulucu daha barışçıl yollarla, uyuşmazlığın daha da büyümesine sebebiyet vermeden çözebilmektedir.

İhtiyari Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?

Hukuki bir ihtilafın arabuluculuk süreci, dava öncesi veya dava açıldıktan sonra başlatılabilir. Dava öncesi başvurulduğunda, süreç ilk toplantıya davet ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam etmesi konusunda anlaşmanın ve tutanakla belgelendirilmesinin ardından başlar. Dava açıldıktan sonra arabulucuya başvuruluyorsa, süreç, mahkemenin arabuluculuğa davet ettiği ve tarafların bu daveti kabul ettiğini beyan ettiği duruşma dışında veya duruşmada beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren başlar.

Arabulucu, süreç boyunca taraflara karşı eşit davranmak, tarafsız olmak zorundadır. Bu süreçte tarafsızlığı hakkında şüphe doğuracak işlem, tutum ve davranışlarda bulunması yasaktır. Arabulucu tarafları toplantıya davet eder ve uyuşmazlık konusu müzakere edilir. Görüşme sonucunda olumlu veya olumsuz olarak alınan karar tutanak altına alınır.

İhtiyari Arabuluculuk Görüşmesi Nerede Yapılır?

Arabuluculuk görüşmesi genellikle arabuluculuk bürolarında, arabuluculuk merkezlerinde, arabulucunun ofisinde veyahut gizlilik ilkesine de riayet edilmek ve tarafların kabul etmesi şartıyla tarafların ortak zeminde buluşabileceği herhangi bir yerde yapılabilmektedir.

Arabuluculuk Toplantısına Kimler Katılabilir?

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat ya da varsa avukatları aracılığıyla katılabilirler. Tarafın vekili aracılığı ile görüşmelere katılmak istemesi durumunda vekâletnamede arabuluculukla ilgili özel bir yetkilerinin bulunması gerekir.